Matematik Eğitimi Üzerine

Tarih: 03:08 Kategori: Yorum: Yorum Yap
Toplumumuzda matematiğe karşı ön yargılı bir tutum vardır.Matematik zordur kanısı yaygındır.Matematik öğrenme becerisini zeka ile ilişkilendiren insan sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.İnsana doğuştan verilen kabiliyetler dışında eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde uygulanan yöntem ve tekniklerin eğitim öğretim sürecinde önemi büyüktür.Uygulanan yöntem ve tekniklerle öğrencilerin matematiksel işlem yapabilme kabiliyetleri artırılabilir.

Matematik sağlam bir alt yapı ister.Alt yapısı yetersiz öğrencilerin matematiksel yorum yapabilme becerisi zayıftır.Matematiksel düşünme becerisi çocuğa kazandırılırken eğitim-öğretim sürecinin en başına aile konulmalıdır.Çocuk kalıcı temel bilgileri ailede almaya başlar.Ebeveynler, çocukların merak duygusunun öne çıktığı bu yaşta çeşitli matematiksel oyunlar,ilginç sorular,bilmeceler,zeka oyunları,bulmaca gibi yöntemlerden yararlanabilirler. Çocukta her zaman merak duygusu canlı tutulmalı ve sorunun cevabı çocuğa buldurulmalıdır. Öğretilmek istenen her konu oyuna dönüştürülmeli,çocuk öğrenirken eğlenmelidir.

Oyuna dönüştürülmüş konu çocuk için eğlence aracıdır.Artık çocuk eğlenirken de öğrenmektedir.Oynadığı oyunların içerisine serpiştirilen matematiksel ifadeler onun yaşam biçimi haline gelecektir. Sayıların sayılması,canlı ve cansız varlıkların nicelikleri,kafadan yapılabilen basit dört işlem, basit problem çözümleri bu çağda öğretilebilir. Eğitim-öğretim açısından çok önemli olan bu yaşta çocuğun bilinçaltına, hayatının her aşamasında matematik olduğu yerleştirilmelidir. Okul çağına gelmeden bilinçli ailenin katkısı okul hayatında çocuğun matematiksel düşünme,düşündüğünü uygulayabilme gelişim sürecini hızlandırır.

Dünyanın yaratılışından bu yana matematik öğrencilerin korkulu rüyası olmuştur. Okullarımızda başarının en düşük olduğu derslerin başında matematik gelir.Eğitim-öğretim sistemimizde matematik dersinde öğrenciler ezberciliğe itilmektedir. Sınav kaygısı taşıyan öğrenciler için matematik sadece formüllerden ibarettir.Matematiksel düşünce içerisinde sorunun yorumlanmasının önemi yoktur.Önemli olan zamana karşı yarışarak en kısa sürede sorunun cevabını bulmaktır.Sınav kaygısı taşıyan öğrencilerin öğrendiklerinin matematiğin vermek istediği matematiksel düşünce sistemi değil; günlük yaşamında çok az kullanacağı birkaç matematiksel formülden ibaret olur.Sadece sınava yönelik öğrenilen formüle,pratik bilgiye dayalı bilginin fizik,kimya gibi derslere katkısı ister istemez yeteri düzeyde olmayacaktır. Öğrencilerin matematiğe dayalı bu derslerde zorlanması kaçınılmaz hale gelecektir.

Öğrenciler ilgi duyduğu dersi sevmektedir.Motivasyonun üst seviyede olduğu derslerde verim artmaktadır.Öğrencinin öğrenme becerisini arttırmak için seviyelerine uygun matematiğin basit bazı eğlenceli kısımlarından sık sık yararlanılmalıdır. Burada görev öğretmene düşmektedir. Öğrenci dersin önemli olduğunu kabul etmeli fakat dersten asla korkmamalıdır.Öğrenci matematiğin gerekliliği konusunda ikna edilmeli ve günlük hayatta kullanılacak kısımları yeri geldiğinde açıklanmalıdır.Sadece sınavlarda yer verilen konulara ağırlık verilmemeli ,yeri geldiğinde dört işlemin ,yeri geldiğinde denklem kurmanın,yeri geldiğinde fonksiyonların,yeri geldiğinde trigonometrinin kullanıldığı yerler açıklanmalıdır.Anlatılan konuların tamamı öğrencinin meslek hayatında karşısına çıkmayabilir.

Derslerde anlatılanlar konular çok az kullanılmış olsa bile matematik kafasıyla düşünme insanı meslek hayatında başarılı kılacaktır.Soyut düşünebilme becerisi insanın sistemli düşünme gücünü arttıran en önemli faktördür.Matematiksel düşünce zeka gelişimine yardımcı olur.Öğrencinin bir konuyu algılayıp konu ile ilgili soru çözmesi onun matematiksel düşünme zeka seviyesi ile alakalıdır. Öğrencinin matematik dersinde aldığı notlar diğer derslerde aldığı notlarla paralellik gösterir. Matematiksel düşünce çerçevesinde yorum yapabilen bir öğrencinin diğer derslerde başarısız olma ihtimali düşüktür..

Öğrencinin matematiğe bakış açısında öğretmenin uyguladığı yöntem ve tekniklerin önemli bir yeri vardır. Matematik dersinde yığınla bilgi verilmemeli;öğrenciler düşünmeye,düşündüğünü ifade edebilmeye,araştırmaya,soru sormaya teşvik edilmelidir.Matematik konularında yer alan kuralların anlatımı sırasında öğrencide, kendisi bir şeyler üretiyormuş hissi uyandırılmalıdır. Öğrenci için bunun anlamı büyüktür.Hangi kuralın nereden yararlanarak bulunduğunu öğrenen öğrenci bir çok formülü ezberlemek zorunda kalmayacaktır.Ezberden uzak uygulanan yöntemler hem daha öğretici hem daha kalıcı olacaktır.Matematiğin kendine özgü dinamiklerinden ödün verildiği an öğrencilerin araştırma yapma,soru sorma,düşünme,düşündüğünü ifade edebilme yetenekleri körelir.

Bir ülkenin gelişmişlik göstergelerinden en önemlisi eğitimdir. Ekonomik ve sosyal göstergelerin önemli olduğu günümüz dünyasında gelişmiş ülkelerin ulaştıkları noktayı yakalamak eğitimle mümkündür.Eğitimin amacı bireyde istendik davranışlar meydana getirebilmek ise bilgi ikinci plana atılmalıdır.Detaya inilmiş verilen yığınla bilginin öğrenciye yararı yoktur.Matematik öğretmeni düşündürmeyi okuyarak öğrenmeye tercih eder.Öğrencilere oyun oynar gibi,emek vererek,uğraşarak,tüm duyu organlarını kullanarak konu anlatılmalıdır.Kendi kendine düşünerek sorunlara çözüm üretebilen öğrencilerden meydana getirilen bir toplum, eğitimin temel amacıdır.Matematiğin temel dinamiklerine uygun düşünce sisteminin amacı da budur.
http://www.yorumla.net/
Paylaş: Facebook Twitter Google Plus Pinterest Tumblr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder